Arowana, şehir içi mobilite anlayışına yeni bir yön vermek üzere tasarlanan, dört tekerlekli, futuristik bir elektrikli motosiklet.
Görünümüyle olduğu kadar, sunduğu sürüş deneyimiyle de iddialı olan bu araç; yalnızca bir ulaşım çözümü değil, aynı zamanda bir tasarım manifestosu niteliğinde. İlhamını doğadaki kusursuz hareketten, estetiğini akışkan formlardan, ruhunu ise hız ve zekâdan alan Arowana, yalnızca sürülmek için değil; hissedilmek, fark edilmek ve unutulmamak için tasarlandı. 11-13 Design Studio olarak bu proje için yalnızca bir kimlik değil; form, performans ve duyguyu aynı anda taşıyan, bütünsel bir marka dili tasarladık.
Arowana, şehir içi mobilite anlayışına yeni bir yön vermek üzere tasarlanan, dört tekerlekli, futuristik bir elektrikli motosiklet.
Görünümüyle olduğu kadar, sunduğu sürüş deneyimiyle de iddialı olan bu araç; yalnızca bir ulaşım çözümü değil, aynı zamanda bir tasarım manifestosu niteliğinde. İlhamını doğadaki kusursuz hareketten, estetiğini akışkan formlardan, ruhunu ise hız ve zekâdan alan Arowana, yalnızca sürülmek için değil; hissedilmek, fark edilmek ve unutulmamak için tasarlandı. 11-13 Design Studio olarak bu proje için yalnızca bir kimlik değil; form, performans ve duyguyu aynı anda taşıyan, bütünsel bir marka dili tasarladık.



İlham: Doğanın Refleksi
Arowana ismini, suyun içinde neredeyse görünmez bir zarafetle hareket eden Arowana balığından alıyor. Bu balık, hem fiziksel yapısı hem de refleksif hareketleriyle yüksek hız, akışkanlık ve yön değiştirme becerisiyle tanınır. Aynı özellikler, bu elektrikli motosikletin tasarım felsefesine doğrudan yansıtıldı.
Arowana’nın gövdesi, tıpkı ilham aldığı canlı gibi; direnci azaltan aerodinamik çizgilere, sezgisel bir form bütünlüğüne ve dikkat çekici bir sadeliğe sahip. Doğadan gelen bu içgörü, markanın yalnızca estetik değil, mühendislik temelli bir kimliğe oturmasını sağladı.
İlham: Doğanın Refleksi
Arowana ismini, suyun içinde neredeyse görünmez bir zarafetle hareket eden Arowana balığından alıyor. Bu balık, hem fiziksel yapısı hem de refleksif hareketleriyle yüksek hız, akışkanlık ve yön değiştirme becerisiyle tanınır. Aynı özellikler, bu elektrikli motosikletin tasarım felsefesine doğrudan yansıtıldı.
Arowana’nın gövdesi, tıpkı ilham aldığı canlı gibi; direnci azaltan aerodinamik çizgilere, sezgisel bir form bütünlüğüne ve dikkat çekici bir sadeliğe sahip. Doğadan gelen bu içgörü, markanın yalnızca estetik değil, mühendislik temelli bir kimliğe oturmasını sağladı.






Marka kimliği, yalnızca bir grafik sistem değil; Arowana’nın tasarım DNA’sını, performans vaadini ve iletişim gücünü bir arada taşıyan çok katmanlı bir yapı.
Araç üzerindeki logo yerleşimleri, fiziksel ürün uygulamaları, lansman görselleri, CGI sahneler ve animasyonlar, sosyal medya dili ve görsel içerik sistemleri, tüm bu alanlarda aynı estetik bütünlük ve stratejik netlik korunarak ilerledi. Tasarımın akışkanlığı, markanın görsel dünyasında da kendini sürtünmesiz biçimde hissettirdi. Burada hız, yalnızca teknik bir değer değil; anlatının merkezindeki duygusal bir bileşen hâline geldi. Marka, iz bırakmaktan çok, yön belirledi.
Arowana, yalnızca bir elektrikli motosiklet değil; kullanıcıyla zihinsel ve duygusal bir ilişki kurabilen bir karakter olarak tasarlandı. Formuyla rüzgâra, kimliğiyle şehre, enerjisiyle geleceğe konuşuyor. Sunduğu deneyim yalnızca bir sürüş değil bir fark edilme, benimsenme ve ait olma hissi. Biz bu projede bir ulaşım nesnesi değil, zekâsı, refleksi ve hafızası olan bir karakter yarattık.
Marka kimliği, yalnızca bir grafik sistem değil; Arowana’nın tasarım DNA’sını, performans vaadini ve iletişim gücünü bir arada taşıyan çok katmanlı bir yapı.
Araç üzerindeki logo yerleşimleri, fiziksel ürün uygulamaları, lansman görselleri, CGI sahneler ve animasyonlar, sosyal medya dili ve görsel içerik sistemleri, tüm bu alanlarda aynı estetik bütünlük ve stratejik netlik korunarak ilerledi. Tasarımın akışkanlığı, markanın görsel dünyasında da kendini sürtünmesiz biçimde hissettirdi. Burada hız, yalnızca teknik bir değer değil; anlatının merkezindeki duygusal bir bileşen hâline geldi. Marka, iz bırakmaktan çok, yön belirledi.
Arowana, yalnızca bir elektrikli motosiklet değil; kullanıcıyla zihinsel ve duygusal bir ilişki kurabilen bir karakter olarak tasarlandı. Formuyla rüzgâra, kimliğiyle şehre, enerjisiyle geleceğe konuşuyor. Sunduğu deneyim yalnızca bir sürüş değil bir fark edilme, benimsenme ve ait olma hissi. Biz bu projede bir ulaşım nesnesi değil, zekâsı, refleksi ve hafızası olan bir karakter yarattık.